Günümüzde büyük bir çelişki var aslında. Bir yandan yüksek teknolojik gelişmeler yaşanırken bir yandan da fonksiyonel beyinleri olmadığı için beynin tüm fonksiyonlarını yeterli seviyede kullanamayan çocuk sayısında endişe verici bir yükseliş yaşamaktayız. Bugün, ciddi seviyede dikkat, davranışsal veya öğrenme sorunları olan milyonlarca çocuk bulunuyor.
Hergün binlerce çocuğa serebral palsi, dikkat eksikliği ve hiperaktvite bozukluğu (DEHB), otizm spektrum bozukluğu, disleksi, Tourette sendromu, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) gibi hastalık tanısı konuluyor. Bu eşi görülmemiş durum çağımızın en önemli sağlık meselesidir.
Sadece bir nesil önce otizm ABD’de doğan 10000’de 1 çocuğu etkileyen nadir bir hastalıkken günümüzde yaklaşık 36 doğumda 1 çocuk etkilenmektedir. Diğer durumlar da benzer şekilde artıyor. DEHB tüm dünyada en yaygın olan çocukluk çağı zihinsel sorunu olarak kabul ediliyor. Bu çocuklara 3 yaşına kadar Ritalin tarzı ilaçlar reçete ediliyor. Bu istatistikler nereye gidiyor? Bu hastalıklar neden bu kadar artıyor? Geleceğimizin beyinleri için ne yapabiliriz?
Bu konular fonksiyonel tıp başta olmak üzere bütünsel tıp gözlüğüyle okunmaya çalışıldığında aslında sorunun altında çevresel nedenlerin ana etken olduğunu kavrayabiliriz. Son 30-40 yılda gıda adı altında tükettiğimiz endüstriyel çöpler, kirlenmiş toprak, GDO’lu gıdalar, katkı maddeleri, elektromanyetik kirlilik, ağır metal birikimleri, aşırı kullanılan ilaçlar….gibi birçok neden gelişen bir beyne sahip çocuk için inanılmaz yıkıcı sonuçlar oluşturmaktadır.
Fonksiyonel Tıp başta olmak üzere tüm bütüncül tıp uygulamaları, geleneksel tıp yaklaşımının aksine kronik hastalıkların altında yatan nedene odaklanarak onları çözüme kavuşturmaya çabalar. Böylece kök neden çözüldüğünde hastanın semptomları azalır veya kaybolur.
2016 yılından bu yana regülasyon tıbbı, fonksiyonel tıp, ozon, mezoterapi, mikrosistem akupunktur, tıbbi beslenme, kliniksel kinezyoloji, rejeneratif tıp, enerji tıbbı…olmak üzere birçok bütüncül tıp dalı ile ilgilendim ve bir çoğunu günlük tedavi uygulamalarıma yansıttım.
Nöroloji uzmanı olmam nedeniyle birçok nörogelişim geriliğine sahip çocukla çalışma fırsatı buldum. Nörogelişimsel hastalıklara (otizm, serebral palsi, disleksi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve diğer nörolojik bozukluklar) bütünsel bakış açısıyla yaklaşıldığında ise inanılmaz güzel sonuçlar alındığını keşfettim. Çalışmalarımı Dr Robert Mellillo’nun çalışmaları başta olmak üzere diğer birçok yaklaşımı sentezleyip deneyimleyerek Türkiye’de Nörogelişimsel Fonksiyonel Nöroloji alanının temellerini atmaya ve nörogelişimsel problemi olan çocukları bütünsel bakışla ele alıp tedavi etmeye bir grup çalışma arkadaşım ile odaklandık.
Bütünün hayrına olması dileğiyle…
Nörogelişimsel bozukluğa sahip çocuklara fonksiyonel tıp ve diğer bütüncül tıp dinamikleriyle yaklaşıyoruz
Nörogelişimsel hastalıklarda farklı çözümler üretebiliyoruz
ABD'de 100'ü aşkın merkezde uygulanan Beyin Balans Programını Türkiye'de uyguluyan nadir merkezlerden biriyiz
Semptomatik ilaçlar yerine bütünsel çözümler öncelikli hedefimiz
Güncel bilimsel bulgularla yeni bir vizyoner yaklaşım
Geçici çözümler yerine kalıcı ve dönüştürücü çözümler ana hedefimizdir
Hedefim daima ilerisidir.